MİKRO EKONOMİ MAKRO FAYDA
Şehrin küçük bir oteline gelen müşteri boş oda olup olmadığını ve bir gecelik ücretini sordu. Resepsiyon görevlisi bir oda olduğunu ücretinin de 100 lira olduğunu söyledi. Müşteri tamam diyerek 100 lira ücreti peşin olarak ödedi ve bir işi olduğunu, birkaç saat sonra geleceğini söyleyerek otelden ayrıldı. Otel müdürü kasadaki 100 lirayı alarak karşısında bulunan manava gitti ve iki gün önce aldığı sebze ve meyvelerden kalan 100 lira borcunu ödedi.100 lirayı alan manav kasaba olan borcunu ödemek için komşusu da olan esnaf arkadaşına gitti. Bakkal, hırdavatçı derken 100 lira en son beyaz eşya satıcısına geldi.100 lirayı alan tüccar şehir dışından gelip bir gün otelde kalan fabrika yetkilisinin otel ücretini ödemek için 100 lirayı otel müdürüne verdi. Aradan birkaç saat geçmişti. Müşteri tekrar otele gelerek şehirde işi kalmadığını ve konaklamaktan vazgeçtiğini söyleyerek ödediği ücretin iadesini istedi ve otelden ayrıldı. Bir tane 100 lira piyasada dolanarak birçok kişinin işini görmüş borcunu ödemişti.
Hikâye tabi ki kurgu. Ama paranın akışını anlatan güzel bir hikâye.
Günümüzde en önemli sorunlarımızdan birisi ekonomi. Bu hafta biraz yerel ekonominin öneminden bahsetmek istiyorum.
Aslına bakarsanız ülkelerin uyguladığı makro ekonomik uygulamaların yerel bazda bölge halkı tarafından da uygulanması gerektiğini düşünüyorum. Bahsetmek istediğim şey içten dışa doğru bir büyüme. Küçük esnaf yerel ekonominin, yerel ekonomi de ülke ekonomisinin can damarıdır. Yerelde idarecilerin de halkın da yerel ekonomiyi canlandırma istek ve azminde olması şehrimizin sosyal, kültürel ve ekonomik olarak gelişmesini sağlamanın tek yoludur. Yerel idare, halk ve esnaf zincirin halkaları gibidir. Bu ekonomik halkada bir halkada kopukluk olması yerel ekonominin durması demektir. Bunun sonucu hizmetlerin durması ve daha çok işsizlik daha çok dışarıya göç olacaktır.
Peki, bunu önlemek için ne yapmamız gerekir. Öncelikle ilçemizde yaşayan herkesin yerel ekonomiyi canlandırmak için istekli olması ve destek vermesi lazım. Hepimize düşen görevler ve beklentiler var. Öncelikle yerel yönetici olarak belediyenin yapması gerekenlerin başında aldığı kararlarlar ve uygulamalarla yerel esnafa destek olmak geliyor. Meclis, encümen ve ya başkan kararlarının ilçemizdeki esnafı nasıl etkilediği, ticarete olumlu ve olumsuz katkılarının neler olduğu mutlaka hesaplanmalıdır. Halen bulunan ve yeni kurulacak mahallelerin imar planları, caddeler, sokaklar, kaldırımlar, oluşturulacak çarşı ve Pazar yerleri, düzenlenecek olan festival, panayır vb. organizasyonlar hepsi yerel ticaretin kalkınmasına yönelik planlanmalıdır. Resmi daireler ihtiyaçlarına yönelik harcamalarda yerel esnafa öncelik vermelidir.
Nazillimizde aşağı yukarı 6000 esnaf bulunuyor. Böyle büyük bir grubun çökmesi demek ilçemizin çökmesi demektir. Halkımız yerel esnafı destekleyerek güçlenmesini sağlamalıdır. Daha çok iş ve istihdam, daha az dışarıya göç demektir. Örnekler çoğaltılabilir. Yerel ticaretin desteklenmesinin sosyolojik ve psikolojik faydaları yadsınamaz.
Herkes esnafı güçlendirmek için çalışırken tabi ki esnafın da yapması gerekenler var. İlk önce doğru ve dürüst olacak. Sattığı malın, verdiği hizmetin arkasında duracak. Kültürümüzde zaten var olan güzel ahlak, doğruluk, yalan söylememek ve hile yapmamak gibi vasıfları tüm esnafımızın taşıması gerekir. Bunların yanında mahalle kültürünün yerleşmesine yardımcı olması, mahallenin abisi, ablası, çocuğu olması, mahalleye göz kulak olması, ihtiyacı olanlara yardım etmesi, yerel esnaftan beklentilerimiz.
Ülkemizin büyük bölümünde alış verişin yerel esnaftan yapılması yönünde çalışmalar ve kampanyalar yapılmakta. Biz de değerlerimizi korumak ve şehrimizi yaşanır bir halde tutmak için yerel esnafı, yerel ekonomiyi desteklemeliyiz.