ORTALIK TOZ DUMAN

Geçtiğimiz Cumartesi Sayın Erdoğan eski Başbakan Ahmet Davutoğlu hakkında (dolandırıcı) dedi. O günden olay medyada.2010 yılında hep beraber açtıkları Şehir Üniversitesi ile ilgili, daha doğrusu üniversitenin arsası ile ilgili bazı iddiaları var Sayın Cumhurbaşkanının. Davutoğlu da epey sert bir cevap verdi ve ilave etti. Bu güne kadar Cumhurbaşkanlığı ve bakanlık yapanların mal varlıkları araştırılsın, kim ne yapmış ortaya çıksın diye. Tabi burası Türkiye, böyle bir araştırma yapılır mı, bu teklif önlerine gelse bile Ak Parti ve MHP’li vekiller araştırılsın diye oy verir mi? Elbette hayır. Üç buçuk yıldır 15 Temmuz’u dilinden düşürmeyenlerin, bu darbe girişimi araştırılsın diye önerge verildiğinde hayır araştırılmasın diyenler mi mal varlıkları araştırılsın önerisine tamam diyecek? Bu mümkün değil. Ama Sayın Davutoğlu öyle bir ok attı ki, o ok zehirli, geçmiş olsun denmez artık bundan sonra, Allah rahmet eylesin denir. Ak Parti bu okla ölecek çünkü. Haklı olarak herkes soruyor, Davutoğlu ve Babacan ayrılıp başka bir parti kurmaya kalkmasalardı Sayın Erdoğan bu suçlamayı yine yapacak mıydı? Ben Davutoğlu’nun avukatı değilim, ama uygulanabilir olan bir yolla, yani yasal bir yolla arsanın Üniversiteye geçtiğini ayrıntılı bir metinle açıkladı zaten. Yani bir sıkıştırmaya maruz kalmış Üniversite. İşin teknik tarafına girmek istemiyorum. Vatandaş olarak beni ilgilendiren kısmı, Davutoğlu’nun hodri meydan çıkışı karşılık bulacak mı, bulmayacak mı? Sen ne diyorsun arkadaş, derhal açıklayalım mal varlıklarımızı bakalım kim haklıymış denildi mi, denilmedi mi? Şu ana kadar denilmedi. Hatta Ak Partili vekillerin açıklamalarına göre birileri istedi diye önerge kabul edemezlermiş. Yahu bunu isteyen kişi, daha düne kadar yere göğe koyamadığınız bilge Başbakan Davutoğlu. Ayni zamanda Ak Parti eski genel başkanı, sokakta ki sarı çizmeli Mehmet Ağa değil. Söylediğinin, iddiasının bir karşılığı bir ederi var. Ama heyhat, bizde bal tutan parmağını yalar anlayışı olduğu için, kim bilir hangi parmaklar ne ballar yalamıştır. Biz önerge falan kabul etmeyiz demek, parmaklarımız bal bulaşıklı bizim demekle aynı şeydir. Bir açığın yoksa niye hesap vermeyesin ki, verirsin hesabını sonra sen karşı dava açarsın, çamur attı diye. Bir Hint atasözü vardır der ki; “Kişi oturduğu yerden kalkamıyorsa, bil ki altını pisletmiştir.” diye. El hak doğru bir söz. Basta Sayın Cumhurbaşkanı ve ittifak milletvekilleri, hayır arkadaş bizim altımız gayet temiz, gelip herkes bakabilir demedikten sonra, bunu herkes böyle düşünecek kimse kusura bakmasın. Bizim artık gerçekten, insanı esas alan, ötekileştirmeyen, kucaklayıcı ve en önemlisi şeffaf siyasete ihtiyacımız var. Ak Parti ilk dönemlerinde bu noktaya çok yakındı ama geldiğimiz noktada bahsettiğimiz unsurlardan çok çok uzaklaştığını maalesef görüyoruz. Halk her şeyin farkında ve Ak Parti siyaseten dönülmez yola girmiştir. Siz yazıyı okumakta olduğunuz şu saatlerde muhtemelen Sayın Davutoğlu partisini açıklamış olacaktır. Bakalım yukarda saydığımız değerleri gözetecek  bir ekip kurabilmiş mi. Hep beraber görelim. Bu haftalık bu kadar. Haftaya kadar hoş kalın, hoşça kalın…