FE EYNE TEZHEBUN

Tekvir suresi 26.ayetinde geçen bir uyarıdır bu (nereye bu gidiş) der yüce kitabımız Kur-an’da Cenab-ı Allah. Gerçekten son dönemde olanlara bakıp da bu ayetin uyarısını hatırlamamak mümkün değil. Ben yazılarımı Çarşamba günü yazıyorum, gazetemiz Cuma günü baskıya giriyor. Dolayısı ile geçtiğimiz Cuma günü Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Sayın Selçuk Özdağ’ın uğradığı hain saldırıyı yazmış olmam mümkün değildi. Ama bu hafta yazmamıza bir engel yok. Çünkü bu tarz olayları zamanın akışına bırakmak doğru değil, üstünden kaç gün geçmiş olursa olsun, yazmak ve gündem de tutmak gerekir. Evet, olay basit bir sürtüşme dalaşma olayı falan değil bizzat siyasidir. Aslında bu ilk değil. Hatırlayalım CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun başına gelen linç girişimini, daha sonra İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener hanımın evine yapılan saldırıyı vs. Bakın bunlar muhalif parti liderleri sıradan insanlar değil. Bu partileri seversiniz, sevmezsiniz, oy verirsiniz vermezsiniz, lakin demokrasi olduğu iddia edilen bir ülkede bu şekil saldırıları meşrulaştıramazsınız. Daha geçen hafta yazmıştım, MHP lideri Sayın Bahçeli çok sert bir dil kullanıyor ve ortamı sürekli geriyor. Bir parti liderine evine dön, diğerine zillet, ötekine terörist demekle siyaset olmuyor. Sayın Bahçeli HDP konusunda kapatılması için girişimde bulunabilir, bunun kararını da yargı verir. Ülkede hukuk var, en azından iddia edilen bu, gidersiniz mahkemeye istediğiniz sonucu alırsınız veya alamazsınız, ama bu üslup ve bu dille siyaset olmaz. Aslında bunu en iyi Sayın Bahçeli kendi bilir, lakin nedense son dönemde tamamen kamuoyunu gerecek açıklamalarda bulunuyor MHP lideri. Güzel bir atasözümüz var,(keskin sirke küpüne zarardır) diye. Bu söylemlerle MHP, halkı bırakın kucaklamayı bizzat kendinden soğutmakta. Yukarda durum bu olunca, aşağıdakiler de bu durumdan kendine vazife çıkarıp önemli isimlere saldırılarda bulunuyorlar. Ben daha önce bu filmi gördüm, maalesef çocukluğumuz bu kavgalara şahitlik etmekle geçti.1980 darbesine giden yolda bu tarz siyasi saldırılar ve bu günkü gibi bir siyasi dil vardı. Neyse ki diğer siyasi parti liderleri Sayın Bahçeliye misliyle mukabele etmiyor. Yoksa ortalık çok daha kötü olacak. Peki, bu şekilde mukabele edilmiyor diye yapanın yaptığı yanına kâr mı kalacak? Kesinlikle kalmamalı. Siyasette bu tarz saldırılara asla taviz verilmemesi gerekir. Ama Sayın Özdağ’a saldırıldığı günden bu güne maalesef kayda değer bir şey elde edilemedi. Haber bültenlerinde saldıran bazılarının MHP ile bağı tespit edilmiş. Zaten saldırıdan sonra MHP li Semih Yalçın’ın (bu davanın delisi çoktur) diye bir açıklama yapması gözleri MHP ye çevirmişti. Bu açıklama da son derece hatalıdır, adeta saldırganların sırtı sıvazlanmıştır. Daha önce bir MHP teşkilatının Özdağ hakkında (Nush ile uslanmayanı etmeli tekdir, tekdir uslanmayanın hakkı kötektir) şeklinde tweet atmış olması olayın vahametini ortaya koymaktadır. Yazımın başında yazmış olduğum ayetten alıntı durumumuzu ortaya koymaktadır. Samimiyetle vatandaş olarak soruyorum, bu gidiş nereye?! Haftaya kadar hoş kalın, hoşça kalın…