ORMANLARIMIZ YANIYOR

28 Temmuz 2021 tarihinde başlayan, organize olarak ülkemizin çeşitli yerlerinde çıkartılmaya başlandı.  Komplike, organize edilen bir sabotaj olarak orman yangınları hem ülkemizde hem dünyada maddi ve manevi zararlar verdi.  Ciğerlerimiz yandı.  Ülkemizin ciğerleri yandı. Ormansız bir vatan ile karşı karşıya kaldık. Sebepsiz hiçbir şey yoktur. Birileri hem ülkemizde hem de dünyada düğmeye bastı.  Yoğun bir sıcak havanın olduğu dönemde bir de orman yangıları ile alevler içinde kaldık. Dünyamızın sıcaklık değeri arttı, sonucunda Küresel Isınmaya yol açtılar.

Ateş düştüğü yeri yakar

Yanan ağaçların, ormanların arkasından mı ağlarsınız, orman içindeki canların yanmasına mı ağlarsınız, evleri yanan, hayvanları yanan, evinde ve bahçesinde mahsur kalan insanlara mı ağlarsınız, varın siz düşünün. Bir an insanın aklına koyun ile kasabın hikayesi geliyor. Biri can derdinde, bir mal derdinde, birileri KAZANÇ derdinde, birileri ŞOV derdinde. Orman yansın varsın, hayatlar kurtarılmasın, devlet her şeyi ile aciz kalsın.  Yüz binlerce ağaç, hayvan, bitki örtüsü, yaşam yanarken, birileri de devlet yangına müdahale edemiyor, devlet aciz, devlet çaresiz çığırtkanlığı yapıyor. “GLOBAL CALL” mesajı. Global Call taşeronları, medya şaklabanları, müptezeller merak etmeyin, BİZ BİZE YETERİZ.  YETECEĞİZ. Yeter ki birlik olsun, dirlik olsun, beraberliğimiz daim olsun. Allah’ın izniyle her sorunun üstesinden geliriz.

İMAN VE İMKAN

Bugün ülkemizde vatandaşından, kamu kurum ve kuruluşları orman yangınlarından dolayı seferber olmuş.  Yangınlar ile devletimiz ayrı, vatandaşımız ayrı, sivil toplum kuruluşları, her biri ayrı ayrı savaşıyor.  Ülkemizde hiçbir zaman sular durulmadı. Ne zaman bir hamle, ne zaman ülkemizin yararına olacak bir iş yapılamaya başlansa hep set çekildi. Zaman olarak çok uzağa gitmeye gerek yok. Pandemi, Küresel Isınma, Ekonomik Kriz, 15 Temmuz darbe girişimi, gezi olayları, saymakla bitmez. 4 tane ağaç için bir yerlerini yırtanlar, ülkeyi ekonomik kaosa sokup, ekonomiyi durma noktasına getirenler, yanan ormanlar için neden seslerini çıkarmazlar, neden tepki göstermezler. Onların gözünde ve nazarında demek ki yanan ormanlar bizim ormanlarımız değil. Sanki Türkiye’de yaşamıyorlar. Devlet ve hükümet karşıtı olmakta üstlerine toz kondurmayız. Onların üstüne kitle tanımayız. Yeter ki Yüce Türk Devleti aciz kalsın, üstesinden gelemesin, prestij kaybetsin. Daha fazla uzatmak istemiyorum. Geçen sene Ayasofya tekrar ibadete açıldı. Ayasofya’nın tekrar ibadete açılmasına vesile olan Devlet Başkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a teşekkür ederim. İstanbul’un Türk toprağı olmasını sağlayan, bir çağı açıp bir çağı kapatan Osmanlı Padişahı Fatih Sultan Mehmet Han’ın orman ile ilgili sözü aklım geldi. “Ormanlarımdan bir dal kesenin başını keserim.” Devlet Başkanımız Recep Tayyip Erdoğan Ayasofya’nın hamiliğini üstleniyorsa, Fatih Sultan Mehmet Han’ın da bu sözünü hazırlanacak olan yeni anayasamızda yerini alsın. Türkiye Cumhuriyeti kanunlarına idam yasası gelmedikten sonra birçok suç CEZASIZ kalır. ORMAN YANGINLARI da dahil.