Sevgili ayna gazetesi okurları uzun bir aradan sonra tekrar köşemdeyim, bazı sebeplerden dolayı yazılarıma ara vermiştim, kısmet bu güne imiş, inşallah bundan sonra yine beraberiz. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.

14 MAYIS

Bu günlerde ne yazabilirim diye hiç düşünmedim bile, malum seçim atmosferine girmiş bulunmaktayız, bundan daha iyi bir dönem mi olur gazete köşesi için değil mi. Ben de, sandığa yaklaşmakta olduğumuz şu dönemde gözlemlerimi paylaşmak istiyorum…

Doğrusu çok enteresan bir seçime gidiyoruz, çünkü daha önce böyle bir sistem içinde seçime gitmedik. Önce muhalefetin Sn. Erdoğan’ın adaylığı ile ilgili itirazı, daha sonra bu durumun bir şekilde kabul edilişi, (YSK’da bu şekilde görüş bildirdi) akabinde Sn. Erdoğan’ın yeni sistemde ki ikinci kez adaylığı, daha sonra Sn. Muharrem İnce Sn. Fatih Erbakan ve Sn. Sinan Oğan’ın aday olmak için imza toplamaya başlamaları, derken Sn. Fatih Erbakan’ın Cumhur ittifakına katılarak imza toplamayı sona erdirmesi falan derken, çok farklı, çok renkli bir süreçten geçerek bu günlere geldik. Önceki seçimlere asla benzemeyen bir süreç yaşıyoruz zira bu seçimde sosyal medya o kadar etkin ki, inanılır gibi değil. Ulusal kanallar ve medya haricinde, Youtube kanallarında devam eden bir seçim dönemine şahitlik ediyoruz, dijital dünya artık hayatımızın tam ortasında yer almaya başladı. Özellikle yeni adaylar ulusal kanallarda yeterince yer alamamaktan şikayetle dijital ortamda kendilerini anlatmaya ve kabul ettirmeye çalışıyorlar. Yeni adayların içinde Sn. Muharrem İnce bir adım önde çünkü önceki dönem CHP’nin Cumhur Başkanı idi kendisi. Tanıtım açısından bir dezavantajı yok. Medyada yeterince yer alamamaktan şikayetçi onu da dijital ortamda aşmaya çalışıyor. Burada en dezavantajlı olan aday Sn. Sinan Oğan’dır. Aslında kendisi siyasette yeni de değil ama işte, daha önce medyada fazla yer almamış biri olması onu bu yarışta dezavantajlı duruma soktu. Ben kendisini bir kaç defa dinledim, kesinlikle donanımlı biri, seçilirse makamı temsil yeteneği de bana göre fazlasıyla var. Şansı nedir derseniz ikinci tura kalması çok zor, çünkü ülkemizde siyaset insanların son andaki kararlarıyla şekillenmiyor maalesef. Eskiden babadan dededen CHP’liler, Ak Partililer vardı, günümüzde pek öyle değil ama geçen süreçler yine bu kararlarda etkili oluyor. Geldiğimiz noktada iktidarın yaptıklarının önemi kadar, yapamadıklarının da önemi söz konusu. Her şeye rağmen Erdoğan diyenler olduğu kadar, artık yeter değişim gerekli diyen insan sayısı da oldukça fazla…

Önümüzde ki yazılarımda biraz bu konuya da değineceğiz, şimdilik uzatmak istemiyorum, iki yıl aradan sonra ilkyazımda sizleri sıkmadan bir selamlama yazısı olarak kabul edin, şimdilik hoş kalın, hoşça kalın…