Tüm partiler Salı günü itibari ile YSK’ya mevcut meclis listelerini verdiler.
Son dakika gollerinin atıldığı o dakikalarda maalesef siyasetin tamamen koltuktan ibaret, menfaat dünyası içerisinde unvan ve nemalanma makamı olduğunu bir kez daha görmüş olduk.
Hem Cumhur İttifakı, hem Millet İttifakı’nın listelerini inceledim. Sosyal demokrat, solculuğu ile tanınan bir adayın Cumhur İttifakında listede olduğunu gördüğümde hayretler içinde kaldım.
Keza yine çok iyi bildiğim başka bir partiye gönül vermiş bir adayın, MHP’den asil aday gösterilmesi hayretlerimi bir kat daha arttırdı.
Peki burada bu başka partili adayı kim MHP’den aday gösterme gafleti içinde bulundu. Kimler buna onay verdi soruları aklımı deli gibi de karıştırmıyor değil hani.
O kadar Ülkücü, davaya gönül vermiş, emek vermiş abilerimiz varken niye olmadık isimler, var anlamış değilim.
Gelelim Millet İttifakı’na…
Yıllardır başka bir partiden tanınan, bilinen hatta başkan adaylığını açıklamış birinin son dakikaya kadar bekleyip Cumhur İttifakından listeye giremeyince partisinden istifa ederek tüm ideolojilerini bir kenara bırakarak Millet İttifakı ile işbirliği yapmak istemesi ne kadar yanlışsa, bunun neticesinde Millet İttifakına bağlı partilerin de kendi partilerine gönül ve emek veren partililerin yerine 1. Sıraya Cumhur İttifakı listesinden gelen adayı yazmaları da bir o kadar yanlış bence.
Bunlar bazılarına göre doğru olabilir saygı duyarım. Ama bana göre yanlış.
Maalesef siyasette de kral çıplak.