EE NOLDU ŞİMDİ
Hayat çok hızlı geçiyor, gündem çok hızlı değişiyor. Değişik konuları dert edinen grup ve sivil toplum kuruluşları dışında herkes saman alevi gibi parlayıp, gündeme gelen fakat kısa sürede sönen dertleri sıkıntıları kısa süre içinde unutuyor ve ya yok sayıyor.
Henüz hayatımızdan çıkmayan,, gelecekte bizi neyin beklediğini bilmediğimiz Corona bile adeta unutuldu. Kimse hala devam eden maske, mesafe, temizlik tedbirlerini takmıyor. Çoktan normal hayata dönüldü. Tedbirler, aşılama oranları, vaka ve vefat sayıları eskisi gibi gündemde değil artık.
Daha düne kadar ciğerimizi yakan orman yangınları, bunların çıkış ve söndürülememe nedenleri, ateşte yanan, dumanda boğulan canlar, yok olan binlerce hektar orman, o günlerde çektiğimiz acılar da çoktan unutuldu. Acıyı yaşayan, malını mülkünü, tarla bahçesini kaybedenler ne durumda, yaraları ne kadar sarıldı. Hiç birimiz oralarda neler oluyor bilmiyoruz.
Arkasından doğanın intikamı sel felaketleri geldi. Diğerleri gibi birkaç gün haberlerden izledik, üzüldük. Evleri, arabaları, hayvanları, tarla bahçeleri selde yok olan, daha kötüsü canları giden, sevdiklerini kaybeden insanları çok çabuk unuttuk. Hepsi acılarıyla baş başa kaldı.
Eş zamanlı sayılabilecek bir zamanda başlayan Afgan göç akını gündemi hızla değiştirdi. Daha yangın, sel diyemeden mülteci demeye başladık. Pandemi etkileri, ekonomik zorluklar, günlük hayatın olağan stresi derken zaten psikolojisi bozulan vatandaşlar patlamak için kıvılcım beklerken, ülkede bulunan yabancıların sebep olduğu – normalde adi adli olaylar – toplumsal bir galeyana sebep oldu. Linç kampanyasına dönüşmek üzere olan gelişmeler içinden çıkılmaz bir kaosa dönmek üzere.
Bu kadar karmaşa yaratan olaylar bile gelen bir haberle bir kaç gün içinde unutulabiliyor. İzmir depreminde evsiz barksız kalan onlarca insan hala kendi dertleri ile uğraşırken biz gündemden gündeme adeta uçuyoruz. Gündem hızla değişirken maalesef geçmiş gündemlerin sorunları hala duruyor ve yine maalesef ki ateş hep düştüğü yeri yakıyor.