CORONAYA KARŞI ESNAF

Tam rahatlıyoruz derken yeni bir Corona atağı ile karşı karşıya geldik. Bu atak bizi tam bir Avrupa, Amerika şehri yaptı. Teknolojik, ekonomik, kültürel olarak gerisinde olduğumuz gelişmiş ülke şehirleriyle pandeminin yayılma hızında kafa kafaya yarışıyoruz. Son birkaç haftada birkaç kat artan yayılma hızı ile bölgede neredeyse coronanın girmediği ev kalmadı. Ülkede de durum farklı değil.

Neyse ki elimizde güçlü silahlar var virüse karşı. Son derece fedakâr ve cefakar sağlık ordumuza restaurantlar, kahveler, kafeler, halı sahalar vb esnaflar tüm gücüyle destek veriyor. E hastanenin artık dolduğu, sağlık personelinin tükenmişlik sendromuna girdiği bu günlerde birilerinin onlara destek olması lazımdı. Kafeler, restaurantlar, kahveler ve oralarda çalışan yüzlerce kişi sahaya sürüldü. Artık Corona falan kalmaz.

Ne zaman tedbir dense akla ilk gelen hatta tek gelen kahve, kafe, restaurant kapatmak.  Oralarda çalışan ve müşteri olarak gelenler demek coronayı yayanlar. Onları engelledik ya tamam bu iş.

Fabrikaların, çarşının, pazarın hatta inşaatların yaymadığı virüsü üç beş grup esnaf yayıyor. Mart ayından beri doğru düzgün iş yapamayan, destek diye verilen kredilerle günü kurtarmaya çalışan esnafı kapatarak, kısıtlayarak aldığın krediyi ödeme temerrüde düş dükkânına el koyalım, yanında çalışanlar işsiz, aç açıkta kalsın tadında yeni tedbirler pandemi önlenmeye  çalışılıyor.

Merkezi hükümet yarım yamalak tedbirleri koyarken, yetkisi olan il, ilçe Hıfzıssıhha kurulları ve belediyeler oralı bile olup ek tedbirler koymuyorlar. Kimse elini taşın altına koymuyor. Vatandaş ve açık olan esnaflar ile ticaretle uğraşanlar ise aman ben kısıtlanmayayım, sesimi çıkarıp rahatımı bozmayayım, tam bir bana ne havasında.

Herkesin ve hepimizin anlaması gereken şu. Kahveyi kapatıp pazarı açarak pandemiyle mücadele edemeyiz. Eğer gerçek bir mücadele istiyorsak, göstermelik değil ciddi tedbir alacaksak iki haftaysa iki hafta, bir aysa bir ay topyekûn kapatmaya gitmek zorunlu. Pandeminin yükü çekilecekse herkes çekecek. Sadece bir grup esnafı ve çalışanını işinden koparıp, faturalarıyla baş başa bırakmak, diğer herkesin hayatına devam etmesi bu sorunu çözmeyecek. Tedbirler bu şekilde devam ederse yüzlerce insan parça parça yok olmaya devam edecek. Birinin aç birinin tok olduğu ortamda huzurlu yaşamak mümkün değildir. Büyük sosyal çöküntüler oluşmaması için bir an önce alınacak önlemlere toplumun tüm kesimleri dahil edilmelidirler. Yerel yönetim göstermelik tedbirleri bırakıp, başta pazar yerleri olmak üzere gerekli düzenlemeleri bir an önce uygulamalıdır. Kahveyi kapatıp Perşembe pazarına binlerce kişiyi toplamak önlem değildir. Neredeyse haftanın her günü pazar kurulan Nazilli’de her pazar yeri binlerce insan tarafından ziyaret edilmektedir. Madem topyekûn bir yasak ve ya kısıtlama yapılamıyor o zaman, bütün pazar yerlerini kapatıp, mesela sadece cumartesi günü tüm pazar yerlerini olduğu yerde açmak daha mantıklı bir önlemdir. Kaymakamlık, belediye fabrika kapatamaz ama bunu yapabilir. Cumartesi günü herkes mahallesinde kurulan pazara giderse normalde oluşan pazar yeri yoğunluğu engellenmiş olur. Eminim vatandaş da bir iki hafta başka yoğurtçunun yoğurdunu, kendi pazarının domatesini yiyebilir. Sonuçta birkaç hafta sürecek bir tedbir. Haftada dört pazar gezen esnaf kardeşimiz de dükkanını hiç açamayan, çoluğuna çocuğuna ekmek götüremeyen kardeşi için bu fedakarlığı yapacaktır. Herkes elini taşın altına koymadıkça insanlar ölmeye, sağlık ve eğitim aksamaya, birçok insan aç açıkta kalmaya devam edecek.