TYT, AYT, YDT VE DİĞERLERİ

Son düzlük koşuldu ve yarışın bu seneki ayağı bitti. Şimdi herkes merakla optik okuyucunun vereceği notu bekliyor. Bu optik okuyucu da not konusunda cimri midir nedir? Nereden puan kırsam diye bakıyor. 4 Yanlış yaparsan bir doğru gidiyor. Eğitim sistemi bile ceza üzerine kurulu. Neden 4 doğru yapana bir doğru da bizden deyip ödüllendirilmiyor. Sonuçta ceza kadar ödül de bir eğitim yöntemi. YKS sınavına gelene kadar teşekkür, takdir, onur belgesi verilerek ödüllendirilen öğrenciler hayatlarına yön verecek sınavda cezalandırılıyor. Bu sorunun çözülmesi gerek.

Optik okuyucunun bir kaç yıllık emeğin karşılığı olarak vereceği puan, bu zamana kadar ders çalışıp, hayatı ders çalışmaktan ibaret sanan kızların ve erkeklerin bundan sonraki ömürlerinde gidecekleri yolun ilk taşı olacak. Öğrenciler belki isteyerek belki mecburiyetten girdikleri yüksekokul ve fakültelerde aldıkları eğitimle iş dünyasına atılıp geçimlerini sağlayıp, evlenip çoluk çocuğa karışacağı yeni bir hayat kuracaklar.

Akıbetimizi doğru ve yanlış tercihlerin belirlediği hayat okulunda,  maalesef pek çok kişi yaptığı tercih hataları nedeniyle istemediği, beklemediği, hayal etmediği bir hayat yaşıyor. Tabi ki adayın tercihleri dışında bu sonucu etkileyen başka önemli etkenler de var. Baskıyla yönlendirme, sınav günü hastalanma, sınava geç kalma, hatta bu sene olduğu gibi pandemik hastalıklar ve olağan üstü durumlar gibi.

Konu uzadıkça uzayabilir ama sonuç değişmiyor. Mutsuzluk ve işsizlik katlanarak büyümeye devam ediyor. Bu sene yükseköğrenim sınavına giren yaklaşık 2 buçuk milyon öğrenci merakla optik okuyucunun vereceği puanı ve yapacağı tercihleri düşünürken hayat da onlara kendi planını hazırlıyor. Hemen herkes hayat okuluna hazırlanan öğrencilere nasıl ders çalışmaları gerektiği, hangi lisede hangi bölüme gitmeleri gerektiği, soruları nasıl daha hızlı çözebilecekleri ve tercihlerini hangi kriterlere göre nasıl yapacakları konularında akıl, fikir verip yol gösterirken,  gerçekten ihtiyaç olan anne-baba, veli eğitimini atlıyor. Eğitim uzmanları, öğretmenler, kişisel gelişimciler öğrencilerden önce her yeni anne babayı, hatta anne baba adayını çocuğun yetiştirilmesi, hayata hazırlanması konusunda zorunlu eğitime tabi tutmalı. Böylece daha yürümeyi öğrenmeden yapılan yanlış eğitimlerin ve yönlendirmelerin önüne geçilmelidir. Eğitim ilk ailede başlar. Nasıl başlarsa öyle gider. Her anne baba bir öğretmendir aynı zamanda. Sınav sonuçlarını merak eden anne babaların kendi sınavlarını geçmiş olmaları, eğitilmiş olmaları şarttır.

YETKİSİNİ KULLANACAK YETKİLİ

Azrail kamp kurdu gitmiyor. Motosiklet ağırlıklı trafik kazaları hiç eksik olmuyor basında. Artık yetkililerin yetkisini kullanıp bir şeyler yapması gerekiyor. Yollar mı düzenlenir, motorlara saat kısıtlaması mı getirilir, eğitim çalışması mı olur bilmiyorum. Ama birilerinin bu gidişe dur demesi gerekiyor. Genç yaşta hiç uğruna ölen evlatların, kardeşlerin, torunların arkasından ağlamak onları geri getirmiyor. Lütfen sayın yetkililer, yetkilerinizi kullanıp ölmenize de kendinizi öldürmenize de izin vermiyoruz sloganıyla bu ölümleri durdurun artık.