RENGÂRENK…

Çocukluğumuzun en eğlenceli oyunlarından, rengârenk, kuyruğu püsküllü çıtalı uçurtmalar…

Bir kişi kasnağı tutar, diğeri ipi salar belli bir mesafeye ulaşınca ikisi birden başlar koşmaya. Uçurtma havalandıkça sal ipi çıksın göklere. Salına salına uçarken uzmanlık isteyen süreç başlar. Rüzgâra göre ipi salmak ya da sarmak. En yükseğe nasıl çıkarırım telaşı. Bir gözünüz kendi kasnağınızda diğer gözünüz de diğer uçurtmalardadır. Daha yükseğe çıkaran var mı, uçurtmanın renkleri, büyüklüğü, hele bir de upuzun kuyrukları…

Öyle şimdikiler gibi hazır fabrikasyon değil. Tamamen el emeği göz nuru. Çıtaları kargılardan kesilir, bıçak ya da çakı ile uçları düzeltilir, hatta iplerin bağlanacağı yerlere küçük çentikler açılır, naylonlar iple altıgen kasnaklara bağlanır, kuyrukları itina ile hazırlanır. Kuyruk dengedir, kuyruk gösteriştir, haliyle en önemli parçasıdır.

Her ne kadar Türklerde uçurtma kültürü gelişmemiş olsa da çocukluğumuzun en eğlenceli oyunlarından biriydi. Hem el becerisi, hem tasarım, hem eğlence hem de müthiş bir spor…

Ne yazık ki yine gelişen teknoloji ve ilgi alanlarının değişmesi, alternatif hobiler, uçurtma uçurmak için boş alanların yok olması ve fabrikasyon hazır uçurtmalar gibi sebeplerden dolayı unutulmaya yüz tutmuş, cazibesini kaybetmiş.

Özellikle uzak doğuda hala oldukça revaçta olmasına ve ciddi yatırımlar yapılmasına rağmen ülkemizde ne maalesef belli başlı festivaller dışında ciddi bir uçurtma kültürü kalmamak üzere.

Tam da bahar aylarındayız. Uçurtma mevsimi. Yeni umutlara, pozitif enerjiye ne kadar da çok ihtiyacımız var.

Maskesiz, sosyal mesafesiz, kısıtlamasız, yasaksız günlerde, en kısa zamanda uçurtmalarımızı özgürce uçurabilmek dileği ile…

19 MAYIS ATATÜRK’Ü ANMA GENÇLİK ve SPOR BAYRAMI

Samsun’a çıkış sürecinin 1915 yılında nasıl başladığını Sayın Sunay Akın bakın nasıl anlatıyor. ” 1915 de Çanakkale boğazında mayınlardan kurtularak boğaza giren bir İngiliz denizaltısının hedefinde orduya mühimmat taşıyan bir Türk vapuru vardı. Üzerlerine gelen torpilleri fark ettiklerinde gemi mürettebatı için artık çok geçti. Vurulup yavaş yavaş boğazın sularına gömülen gemi daha sonra battığı yerden çıkarılarak Haliç ‘ e çekildi ve tamir edildi. Yeniden sulara dönen vapura Bandırma ismi verildi. 1915 de batarak sulara gömülen vapur 1919 da bir ülkeyi batmakta kurtarmıştı.”

Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı bir ülkenin kaderinin değiştiği gündür. Kutlu olsun. En güzele emanetsiniz…