TERBİYESİZ VİRÜSLER
Toplumumuzun bu kadar düşeceğini tahmin etmiyordum. Nasıl bir toplum olduk biz böyle. Hırsızlık, uyuşturucu, kadına şiddet derken yeni yeni kötülükler icat etmeye başladık. Önceden suçlu da olsa insanlarda utanma vardı. Suçu ortaya çıktığında insan utanır, toplum da utanması için gereken baskıyı yapardı. Şimdi ne yapıyoruz? Terbiyesiz bir virüs hasta olmasınlar, Ölmesinler diye sokağa çıkması yasaklanan, fakat geçerli geçersiz bir sebeple sokağa çıkmış olan büyüklerimize türlü işkenceler edip üstüne marifetmiş gibi videoya çekiyor, hem de bunu utanmadan gülerek eğlenerek yapıyor ve sosyal medyada paylaşıyor. Bir virüsün yaptığı terbiyesizliği daha başka birçok virüs dalga geçerek izliyor ve yayılmasına yardım ediyor. Hadi Corona doğası gereği yayılıp herkese bulaşmaya çalışıyor da bu insan kılığındaki virüsler nasıl bir doğayla bunu yapıyorlar. Tedbir alınıp önlenmesi gereken sadece Corona virüs değil. İnsan kılığındaki bu virüslere karşı da tedbir alınmalı. İnsan olduğunu düşünen bunlara uymamalı, gördüğünde uyarmalı
DEZENFEKSİYON
Okuyarak değil yaşayarak öğrenmeyi seven bir toplum olarak artık hepimiz dezenfeksiyon nedir öğrendik. Bize yeni bir şey öğrettiği için virüse teşekkür mü etmeliyiz acaba?
Salgın çıktığından beri bir sürü hoca yazılı ve görsel basında onlarca belki yüzlerce defa karşımıza geçip bizi aydınlatmaya çalıştı. Sosyal medyanın da hocalardan aşağı kalır tarafı yok doğrusu. Haftalardır belediyeler ve kamu kurumları olsun, gönüllü firmalar ve yardımseverler olsun topyekûn bir virüs savaşına girdik. Bu konuda toplumun birlikte ve aynı amaç uğruna mücadele etmesi tabi ki sevindirici. Ama aklımı kurcalayan bir şey var. Dezenfeksiyonu amacına uygun doğru yerde, doğru zamanda ve doğru şekilde yapıyor muyuz. Mesela son günlerde bazı uzmanlar sokakları, statları, vs açık alanları dezenfekte etmenin hatta her seferden sonra yapılmıyor ve hasta kişiler izole edilmiyorsa toplu taşıma araçlarının dezenfeksiyonunun bir işe yaramadığını soyluyor. Duraklar, gişeler, kapı kolları, çarşı pazar önümüze ne gelirse dezenfekte ediyoruz. Bence de bu işlere bir sürü bütçe ayrılacağına vatandaşa sabun dağıtsın katkı sunmak isteyenler. Daha etkili olacağını düşünüyorum. Zaten Sağlık Bakanlığı’nın saydığı tedbirler arasında yolların, statların, çarşı pazarın ilaçlanması yıkanması gibi önlemler yok.
MASKE
Hasta olanlar taksın diyor uzmanlar. Hastalıktan korumadığı hatta iki saatten fazla durursa hastalığı çektiğini söyleyen var. Uzmanları dinleyin. Hasta olan taksın çevreye bulaştırmasın. Maskeli balo gibi oldu sokaklar. Arkadaşımızı görsek tanıyamayacağız. Hasta değilsen gerek yok. Rahat ol.
ÇAY OCAĞI
Valla bizdeki pratik zekâ hiç bir millette yok. Malum kafe ve kahvehaneler kapatıldı. Çay ocağında da oturmak yasak. Esnafa çay dağıtabilirsin. Çay ocağına komşu esnaflar çay ocağı gibi olmuş. Çay ocağında oturamıyorsun ama komşu esnafın dükkânının önünde bir masa dört beş sandalye, tabure otur çayını iç. Araları bir metre belki. Nasıl bir sınır çizildiyse çay ocağının önü yasak bir metre sonrası serbest. Çaylar tabi ki çay ocağından geliyor. Meşhur atasözümüzde söylendiği gibi demokrasilerde çare tükenmiyor.