CORONA GARİBAN KİM KOR ONA

Tüm dünya ile beraber elbette biz de etkilendik bu meret virüsten. Lakin ekonomik olarak en kötü şekilde her halde biz etkileniyoruz ve etkilenmeye de devam edeceğiz gibi görünüyor. Çarşı pazarda fiyatlar aldı başını gidiyor, buna bir dur diyen olmayacak mı, ne oluyor diye soran olmayacak mı bilmiyoruz. Haberlerde görüyoruz, limon üreticisi malını para etmedi diye çöpe dökerken, bizim pazarda limon on lira. Erik geldi geçiyor sekiz lira on lira. Kiraz on beş lira. Bezelye bitti gitti yedi lira tanelisi. Resmî açlık sınırı 2500 TL’yi buldu. Ama diyanetin fitre miktarına bakarsanız, dört kişilik bir ailenin açlık sınırı 3240 TL oldu. Sayın Erdoğan bir açıklama yaptı bu süreçte işçi çıkarılmayacak diye, kim uydu talimata ülkede acaba. Biz kendi ilçemizdeki iş yerlerine bakalım, birçoğu işi kılıfına uydurdu bir dünya işçi çıkardı, kim dur diyebildi. İnsanlar işsiz kaldı, insanlar parasız kaldı, bin lira yardım parası için sabahtan akşama PTT önünde sıra bekliyorlar bildiğim kadarıyla o yardımı da herkes alamamış. Diğer insanlarda bankaların kucağına atıldı, bakan bey on bin liradan falan bahsetti ama üç bin liradan fazla o krediyi alabilen duymadım. Hâlbuki hükümet en azından üç ay elektrik ve doğalgazı almayabilirdi. Bakıyorsunuz başka ülkelerde vatandaşa ciddi destekler var, biz de en azından sabit giderler alınmasa olurdu o da olmadı. Her zaman olduğu gibi bu salgın hastalık sürecinde de olan garibana oldu. Başlıkta yazdığım gibi, Corona kim garibansa kor ona, şekline döndü bu hastalıkta. Parası olan evinde oturabildi, parası olmayan da oturdu ama aç oturdu. Hükümet nedense CHP li belediyelerin doğrudan yardımlarına da müdahalede bulundu, hadi para toplamayı yasal değil diyerek engellediler de, aynı yardımlara niye müdahale edildi onu anlayamadık. Hâlbuki insanlara süratli ve eşit hizmeti en iyi belediyeler yapar, belediyeler daha vâkıftır ilçesindeki, beldesindeki insanların durumlarına. Neyse çok uzun uzadıya yazmaya gerek yok, her şey vatandaşın gözü önünde oluyor, zamanı gelince vatandaş değerlendirmesini ona göre yapacaktır…

DAVUTOĞLU ÇIKIŞI

Bir kaç gündür Gelecek Partisi Genel Başkanı Sayın Ahmet Davutoğlu, bazı televizyon kanallarında bir takım açıklamalarda bulunuyor. Ben takip ediyorum, enteresan hadiseler anlatıyor. En önemli açıklaması hükümlü eski asker Mehmet Dişli hakkında oldu.2015 yılı yüksek askeri şura sürecinde MİT’ten gelen rapor doğrultusunda kendisinin ve MİT başkanının ısrarlarına rağmen, Mehmet Dişli’nin emekli edilmeyip göreve devam ettirildiği konusuydu ki, bu gerçekten çok ilginç bir açıklama oldu ve kafalarda çok büyük soru işareti oluşturdu. Çünkü 15 Temmuz darbe girişiminin önemli isimlerinden biri de Mehmet Dişli idi. Diyor ki Sayın Davutoğlu; Ben ve MİT başkanı bu ismin emekliye sevki için  çok ısrar etmemize rağmen, emekli edilmeyip görevde kalması bizim irademiz değildi diyor… Bakın bu çok enteresan bir açıklama. Daha sonra o Mehmet Dişli 15 Temmuz un aktif isimleri arasında yer alıyor. Mesela enteresan olan bir diğer olay da, fetometre diye bir sistem geliştiren Cihat Yaycı Paşa’nın geçtiğimiz günlerde pasif bir göreve çekildiği için istifa etmesi olayıdır. Hâlbuki bilindiği gibi, Cihat Yaycı paşa fetönün hedefinde olduğu söylenen bir isimdi. Önümüzdeki günler siyaset kazanının epey kaynamaya başlayacağını gösteriyor. Zira MHP lideri Sayın Devlet Bahçeli de bir kaç gündür Cumhurbaşkanlığı yönetim sisteminin devamı  konusunda bazı reformların acil olarak çıkarılması gerektiğini söylemeye başladı. Yani önümüzde bir erken seçim yok, en azından bu günkü şartlar içinde Ak Partinin siyaseten intihar olacağını bildiği bir erken seçime gitmeyeceğini düşünüyoruz. Sayın Bahçeli’nin ısrarlı tutumunun sebebi nedir anlamaya çalışıyoruz. Orada da enteresan gelişmeler var ama bakalım ne zaman ortaya dökülecek. Bütün bu gelişmelere bakınca da, seçimin normal zamanda yapılması biraz zor gibi,2023 kadar gider mi bu hükümet derseniz oldukça zor. Yakın zamanda anî gelişmeler olabilir, önümüzdeki bir kaç aylık süreç ortaya bir şeyler koyacaktır mutlaka, bakalım ne olur, bekleyip görelim. Bu haftalık bu kadar, haftaya kadar hoş kalın, hoşça kalın…